Çin’de ortaya çıktıktan sonra tüm Dünya’ya yayılan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak belirlenen yeni tip koronavirüsün (COVID-19) sosyal alandaki etkilerinin azaltılmasının yanı sıra ekonomik alanda da etkisinin azaltılmasına yönelik olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketine iş dünyasından destekler gelmeye devam ederken, konuyla ilgili bir değerlendirme de Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreter V. Savaş Ülger’den geldi.
Devletimizin, Dünya genelinde yaşanan bu sağlık krizinde salgının görülmeye başlandığı ilk günden itibaren sağlık alanında uyguladığı sıkı tedbirlerin yanı sıra, krizin ekonomik alandaki etkisini en aza indirmek amacıyla açıkladığı ve işçi, işveren, emekli, memur, üretici ve esnaf gibi milletimizin her kesimini kapsayan ekonomi paketinin piyasalara ve milletimize nefes aldırdığını ve güven verdiğini belirten Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreter V. Savaş Ülger yaptığı değerlendirmede, “Dünya’yı adeta karantinaya alarak esir eden yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını sadece sağlık alanında değil, ekonomik anlamda da Dünya ülkelerini zor durumda bırakmaktadır. Bu küresel salgın, başta Avrupa olmak üzere, Amerika, Asya ve Ortadoğu ülkelerinde can almaya devam ederken, ülkelerin ekonomilerinde de büyük kayıplara yol açmaktadır. Küresel sağlık krizinin meydana getirdiği ekonomik tahribatın azami hasarla atlatılması için devletler iş dünyasına yönelik olarak art arda bir takım ekonomik tedbirler açıklamaktadır. Tıpkı Dünya ülkelerinde olduğu gibi devletimiz de yaşanan krizin ekonomimize zarar vermemesi, üretimin, istihdamın ve ihracatın normal seyrinde devam etmesi adına ekonomik tedbirleri yürürlüğe koymuş durumda. Krizin ortaya çıkmasının ardından salgının ülkemize sıçramaması, sıçraması halinde ise en az hasarla atlatılması adına devletimizin tüm mekanizmaları ile birlikte koordine bir şekilde uyguladığı tedbirler ve milletimizin aklıselimle hareket etmesi takdire şayandır. Bununla birlikte devletimizin, çarkların dönmeye, bacaların tütmeye devam etmesi adına iş dünyamızın ihtiyaç duyduğu finansal tedbirleri uygulamaya koyması da istikrar ve güven açısından son derece memnuniyet verici bir gelişmedir. Açıklanan paketle toplumun her kesimi gözetilerek, istihdam ve üretim kaybının önüne geçilmeye çalışılmış ve iş dünyasının nakit sıkıntısının giderilmesine yönelik adımlar atılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan ve 100 Milyar TL’yi bulan ekonomik istikrar paketinde yer alan, perakende, alışveriş merkezleri, demir çelik, otomotiv, lojistik- ulaşım, sinema, tiyatro, konaklama, yiyecek-içecek, tekstil, konfeksiyon ve organizayon gibi salgının neden olduğu ekonomik kayıpların daha fazla görülebileceği sektörlere yönelik verilen desteklerle üretim, istihdam ve gelir kaybının önüne geçilmesinin hedeflendiğini görüyoruz. Esnaf ve sanatkârların üç ay süreyle kredi borçlarının ertelenmesi ve KOSGEB’in geri ödemeli destekleri kapsamında, 30 Haziran’a kadar olan alacaklarının 2021 yılına ötelenmesi ise esnafın ve KOBİ’lerin zor duruma düşmemesi ve bu süreçte sicillerinin olumsuz etkilenmemesi açısından önemlidir. Ayrıca, bu acil durum karşısında Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank tarafından KOSGEB aracılığıyla yeni tip koronavirüsün teşhis ve tedavisinde kullanılabilecek ürünler ile hastalıkların önlenmesinde etkili koruyucu ürünlerin geliştirilmesine yönelik işletme başına 6 Milyon TL destek verileceği ve TÜBİTAK tarafından COVİD-19 ile mücadele kapsamında bazı destek programlarının ilan edileceği açıklanmıştır. Yine Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından ihtiyaç sahibi insanlara 2 Milyar TL’lik bir tutarın ayrılması önemli bir sosyal sorumluluk yönetimi ve uygulamasıdır. Daha pek çok kalemde birçok alana hitap eden istikrar paketiyle birlikte kamu bankalarının geliştirdiği tedbirlerin kısa ve orta vadede imalat ve hizmet sektörüne olumlu katkılar sunacağı ve bu krizin etkilerinin minimum düzeyde kalacağı yönünde olumlu sinyaller vermektedir. Tüm bunların yanı sıra, salgının teşhis ve tedavisinde kullanılabilecek ürünler ile hastalıkların önlenmesinde etkili koruyucu ürünlerin sahip olduğumuz üretim potansiyeli de göz önüne alınarak ülkemizde üretilmesi krizin fırsata çevrilmesi anlamına da gelecektir. Ajans olarak buradan hareketle, bölgemizde yer alan tüm kurum ve kuruluşlarımıza devletimizin sunduğu bu desteklerden yararlanma ve yeni üretim süreçlerine karşı pozisyon alma çağrısında bulunarak, KOSGEB ve TÜBİTAK destekleri hakkında Konya Yatırım Destek Ofisimizin www.konyadayatirim.gov.tr internet sitesinden ayrıntılı bilgi alabileceklerini de hatırlatmak istiyorum. Daha önce yaşanan küresel finans krizlerinden ve kaoslardan güçlenerek çıkma tecrübesine sahip olan ülkemizin bu küresel sağlık krizini de iyi yöneterek kamu, sivil toplum ve özel sektör eliyle hep birlikte en az hasarla atlatacağına inancımız sonsuzdur. Dün olduğu gibi bugün de kurum olarak, üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek için çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdüreceğimizi ifade ederek, sağlam temeller üzerine kurulu olan ekonomimize, zor dönemlerde önemli rol üstlenen iş dünyamıza ve her daim aklıselimle hareket eden milletimize güvendiğimizin altını çizmek istiyorum. ” ifadelerine yer verdi.