Mevlana Kalkınma Ajansı tarafından düzenlenen MEVKA Kalkınma Söyleşileri’nde bu hafta UNDP ve Yerel Kalkınma konusu masaya yatırıldı. Söyleşiye konuşmacı olarak katılan UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) Sektör Lideri Bülent Açıkgöz katılımcılara UNDP’nin çalışmaları ve yerel kalkınmada yeni yaklaşımlar hakkında bilgiler verdi.
Kalkınmanın temelinde yerel kalkınma kavramının yer aldığını özellikle belirterek konuşmalarına başlayan Açıkgöz, “UNDP, Birleşmiş Milletler’in doğrudan kalkınmaya hizmet sunan ve 170’den fazla ülkede kamu, özel sektör ve akademi ile birlikte çalışmalar yürüten organıdır. UNDP olarak, kapsayıcı ve sürdürülebilir büyüme, kapsayıcı ve demokratik yönetişim ve iklim değişikliği ve çevre olmak üzere üç temel hedef üzerine faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu temel alanlara ek olarak politika ve projelerde, kadınların, özel sektörün, kapasite geliştirilmesinin ve bilişim ve İletişim teknolojilerinin rolüne büyük önem veren kurumumuz, bu alanlarda ilerleme kaydedilebilmesi ve Türkiye'nin kalkınmasına katkıda bulunabilmek için, hükümet, yerel yönetimler, sivil toplum, üniversiteler ve özel sektörle ortaklıklar kurmaktadır. Çok uzun yılardır gerek dünyada gerekse de ülkemizde kalkınmaya yönelik tek yaklaşım geleneksel yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre ekonominin lokomotifi merkezi politika kararları, teşvikler ve büyük altyapı yatırımlarına dayanmaktaydı. Kısacası, kamunun kaynak aktardığı, öncülük ettiği büyüme ve kalkınma modeli benimsenmişti; ancak son dönemde bu yaklaşımdan vazgeçilerek daha katılımcı, daha işbirlikçi, bir kalkınma modeli kabul görmüş durumda. Günümüzde kalkınmayı çok sayıda bireyin, şirketlerin, kurumların, bölgesel ve yerel aktörlerin sorumluluk alması gereken, aşağıdan yukarıya doğru işleyen çok sektörlü ve çok paydaşlı bir süreç olarak tanımlıyoruz. Altmışlı yıllarda yapılan kalkınma tanımının bugün değişmesinde ise Dünya’da ve ülkemizde yaşanan gelişmelerin etkisi oldukça fazladır. Yeni yapılan kalkınma tanımında öne çıkan temel kavramlar ise, katılımcılık, işbirliği, rekabetçilik ve ihtisaslaşma, inovasyon ve kümelenmedir. Bunun yanı sıra sosyal sermaye konusu da son derece önem arz eden ve üzerinde çalışılması gereken bir konu; çünkü sosyal kalkınmasını tamamlamamış bir yöreden ekonomik kalkınmasını tamamlaması beklenemez. Ayrıca yerelin ihtiyaçlarının yerel paydaşlarla ortaya konulması ve bunun da yerelden yönetilmesi de üzerinde durulması gereken bir başka konudur. Ülkemize baktığımızda ise AB üyelik süreciyle birlikte kalkınma planlarımızın dönüştüğünü ve dünya şartlarına entegre edildiğini görüyoruz. Kalkınma ajanslarının ve bölge kalkınma idarelerinin kuruluş amaçlarından hareketle yapmış olduğu çalışmalara ve yürüttüğü projelere bakacak olursak bu sürecin bir parçası olduğunu görürüz. Ajanslarımız ve bölge kalkınma idarelerimiz, yerelin en iyi şekilde temsil edildiği, oluşturdukları bölge ve eylem planlarıyla yerelin dönüşümüne ve gelişimine büyük katkılar sunan rekabeti, girişimcilik kültürünü, insan kaynağının geliştirilmesini önceleyen çalışmalar yürüten mekanizmalar olarak karşımıza çıkmaktadır. UNDP olarak bizler de gerek kalkınma ajanslarımız ve gerekse de kalkınma idarelerimizle yoğun işbirliği içerisindeyiz ve ortak projeler yürütmekteyiz. UNDP olarak yerel düzeyde katılımcılık, kapsayıcılık ve üst düzey taahhüt ilkesi ile yola çıktığımız ve kamunun kolaylaştırıcılık özel sektörün liderlik, akademinin bilgi üretimi ve STK’ların kapsayıcılık rolünü üstlendiği “Şanlıurfa Sanayisinin Yeniden Yapılandırılması Projesinihayata geçirdik.Tarihi, kültürel ve ticari değerler başta olmak üzere, yerel değerlerin korunarak, sürdürülerek ticarileştirilmesinin gaye edinildiği “Gelecek Turizmde Projesi” ile Bursa, İzmir, Malatya, Karabük, Şanlıurfa ve Mardin illerimizde çalışmalar yürüttük. Yerel değerlerin etkin kullanımı, sektörel bağlamda birlikleşme, örgütlenme, rekabet içerisinde işbirliği yapabilme ve ortak hareket edebilme kabiliyetinden hareketle GAP Organik Tarım Kümelenme Projesi hayata geçirildi.
Bu projelerin yanı sıra Herkes İçin İnsana Yakışır İş BM Ortak Programı, GAP’ta Kadının Güçlendirilmesi Projesi, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliği Projesi, Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayilerde Entegre Kaynak Verimliliği Projesi, Kentsel ve Kırsal Ekonomilerin Entegrasyonu Projesi gibi projeler de yerel paydaşlar ve ilgili kurumlar nezdinde uygulanmıştır. Konya ve Karaman Bölgesi’nde de turizm, tarım, sanayi, yenilenebilir enerji, küme çalışmaları başta olmak üzere birlikte çalışma yürütebileceğimiz pek çok alanın mevcut olduğunu ve bu noktada ortak projelerde yer alabileceğimizi de özellikle ifade etmek isterim” ifadelerine yer verdi.