Yeni dönem bölgesel gelişme politikalarında kalkınmanın sadece iktisadi değil aynı zamanda sosyal ve çevresel yönleriyle bir bütün olarak ele alınması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Günümüzde özellikle çevre ve enerji konuları giderek önemini artırmaktadır. Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de enerji talebi sürekli artmakta fakat üretimde yerli kaynak kullanımı yetersiz kalmaktadır. Bunun sonucunda da gerek ülke gerekse bölge olarak enerjide dışa bağımlılık artmaktadır. Türkiye Enerji Raporu 2012’de son 21 yılda enerjide dışa bağımlılığın; birincil enerji arzında %52’den %72’ye yükselmiş olması ve yerli üretimin talebi karşılama oranının %40 civarında azalmış olmasının önemli bir risk oluşturduğuna dikkat çekilmiştir. Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması ise küresel rekabette Türkiye ve Bölge’nin öne çıkmasını sağlayacak ucuz ve kaliteli sanayi ürünlerinin üretilmesi aşamasında enerji girdi maliyetlerinin düşürülmesi açısından önem arz etmektedir. Bu durum öyle bir boyut kazanmıştır ki cari açık artışında ülkede en büyük etkiye sahip sektörlerin başında gelen enerjide dışa bağımlılığı nispeten azaltacak, ülke ve bölgelerin rekabetçilik düzeyini arttıracak yatırımların yapılmasını zorunlu hale getirmiştir. Ayrıca, Konya-Karaman Bölgesi’nde kişi başı enerji tüketiminin Türkiye ortalamasının üstünde olduğu gerçeğinden hareketle de enerji yatırımlarının bölge için önemi daha bariz bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
Ülkemizde de merkezi düzeyde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı’nda üzerinde sıklıkla durulan enerji verimliği konusunda birçok hedef belirlenmiştir. Bu hedefler arasında yürütülen ve planlanan çalışmalar kapsamında birincil enerji yoğunluğunun, 2015 yılında 2008 yılına göre %10 oranında azaltılması, enerji verimliliği uygulamaları için verilen teşvik miktarının 2015 yılına kadar %100 artırılması, 2023 yılına kadar ülke çapında elektrik dağıtım kayıplarının %8’e indirilmesi, sanayi sektöründe enerji kullanımından (elektrik enerjisi payı dâhil) kaynaklanan sera gazı emisyonlarının sınırlandırılması ve kamu kuruluşlarının bina ve tesislerinde, yıllık enerji tüketiminin 2015 yılına kadar %10 ve 2023 yılına kadar %20 azaltılması gibi önemli kararlar yer almaktadır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Enerji Verimliliği Derneği tarafından yürütülen, sanayi kuruluşlarında Enerjide Verim Artırıcı Proje (EVAP) sayesinde sanayi kuruluşlarında belirlenen 13 enerji verimlilik artırıcı proje alanıyla 10 yılda 65 milyar TL değerinde enerji tasarrufu yaratılması hedeflenmektedir. Sonuç olarak, enerji talebinin ülke ortalamasının üzerinde bir artış göstereceği dikkate alınarak alternatif enerji kaynaklarının ve enerji verimliliği tedbirlerinin kararlılık ve işbirliği halinde uygulamaya geçirilmesi, özellikle endüstriyel faaliyetlerin yoğun olduğu Konya Karaman Bölgesi’nin bölgesel rekabet edebilirliğine ivme kazandıracaktır. Ayrıca bu sayede petrol ve doğal gaz sektörlerine aşırı bağımlılıktan kaynaklanan riskler ve çevreye olan olumsuz etkiler hızlı bir şekilde azaltılacaktır. Öte yandan sürdürülebilir kalkınma, Birleşmiş Milletler tarafından “Bugünün ihtiyaçlarını, gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılama olanaklarını tehlikeye atmaksızın karşılayan kalkınma” olarak tanımlanmıştır. Bu bağlamda kalkınma kavramı sadece ekonomik büyümeyi değil, bunu gerçekleştirirken çevresel faktörleri (hava, su ve toprak) ve çevre bilincini de içinde barındıran bir süreçtir. Konya Karaman Bölge Planı’nın bu temel amacı yukarıda çevre ve enerji konusunda dünya genelinde yaşanan gelişmeleri dikkate alarak bölge düzeyinde koruma kullanma dengesi içinde yeşil büyümenin sağlanması hedeflemektedir.